Yerildi, yıpratılmaya çalışıldı. Ancak ne okurları onu terk etti, ne de yazarları bu alanda kalem yarıştırmaktan vazgeçti. Bu projemiz, çoğunluğu yetişkinlerden oluşan yukarıdaki tanımlamaların sahiplerine bir cevaptır. Amacımız hiçbir şekilde eserlere sansür uygulatma isteği değildir. Unutulmaması gerekir ki, fantastik edebiyatın okurlarının yaş ortalaması hayli gençtir. Bu nedenle de cevap yetişkinlere yöneliktir. Aşağıdaki listede yer alan her kitap, o eseri okumuş kişi ya da kişiler tarafından anlatılmıştır. Kişiler dilleri döndüğünce bu suçlamalara okudukları eserlerin en güçlü yanlarına dikkat çekerek cevap verdiler. Ve şimdi sıra sizde! Neden bu eserin yetişkin okurlarca beğeniyle okunacağını tıpkı buradaki gibi anlatın, biz de projemize ekleyelim. Amber Yıllıkları kitabından bahsetmeden önce yazardan biraz bahsetmemiz gerektiğini düşünüyorum. İsminin yazımı ve okunuşu bize göre bir çile olan Roger Zelazny her şeyden önce çok sağlam bir bilimkurgu temeline sahiptir. Yazdığı birçok kitap Hugo ve Nebula ödüllerini kazanmış ve birçoğu da aday gösterilmiştir. Yazarın anlatım dili doğum yılı itibari ile biraz ağırdır ve kitap içerisinde geçen politik çekişmeler ve bazı durumların anlaşılması elbette ki olanak dahilindedir. Ama kitabın anlattıklarının tamı tamına anlaşılması için belirli bir bilgi birikiminizin olması gerek. Amber Yıllıkları serisi öncelikle sıradan fantastik kurgu eserlerinden sıkılanlar için birebirdir. Amber Yıllıkları bunun aksine günümüz dünyasında geçer. Carl Corey, bir hastahane odasında başı sargılı bir şekilde uyanır ve geçmişe dair en ufak bir bilgi kırıntısı dahi hatırlamadığını fark eder. Tek bildiği Grup Seks Öneren Edebiyatçı ve gri renklerden hoşlandığı ve insanüstü bir güce sahip olduğudur. Carl Corey bunun yanında hafızasını kaybetmiş olmasına rağmen oldukça zeki bir insandır. Her olasılığı ince eleyip sık dokuyarak geçmişine dair ipuçları bulmak için çıktığı yolda hiç de beklenmedik bilgiler elde eder kendisi hakkında. Bu noktada söyleyeceklerimizi kitabın arka kapağından birkaç cümle ile bitirmemiz gerek diye düşünüyoruz. Bir kadın düşünün. Tek başına bir kadın. Ufak tefek, minyon tipli bir kadın. Belki yanınızdan geçse, dönüp bakmayacağınız bir suret. Ve günümüz dünyasını hayal edin. Ama vampirlerin, kurtadamların ve şekil değiştiricilerin olduğu bir dünya olsun bu. Laurell K. Yazım tarzı, urban fantazi olarak adlandıracağımız sokak fantazyası türünde yazılan kitapları ile dünya çapında ilgileri üstüne çekmeyi başaran bu seri Anita Blake adlı vampir avcısının maceralarını anlatır. Yazar, maceraları o kadar iyi şekilde kaleme alır ki kendi günlüğünüzü okur gibi olursunuz. Devamını merak eder, o çekiciliğine kapıldığınızı fark edersiniz. Grup Seks Öneren Edebiyatçı parlayan aşk vampirleri de yoktur. Vampir vardır evet, ama vahşet saçmak için vardır. Anita Blake infaz eder evet. Lakin diriltir de. O ayrıca bir ölü dirilticidir. Polislerle de çalışır. Kiralık bir katille de. Anita Blake serisini diğerlerinden ayıran önemli yanlardan biri de erkek-kadın arasındaki çatışmanın en yalın haliyle romana yansıtılmasıdır. Bu kapsamda vahşet ve iğrençliğin yanı sıra cinselliğin de had safhada kol gezdiğini belirtmek gerekir. Seri ilerledikçe bu cinsellik bölümleri de daha açık ve uzun paragraflara dönüşür. Öyle ki birinin özeline girdiğinizi düşünüp bir elinizle gözlerinizi kapatarak, kalan aralıktan okumaya çalışabilirsiniz kitabı. Peki yetişkinlerin okuma önerilerine bu seriyi dahil etmemizdeki sebep cinsellik ve vahşet dolu bölümler midir? Elbette hayır.
Konusu Cinsel Eğitim Olan Çocuklara Yönelik Kitaplar
Kitap Önerileri - OGGUSTO her zaman sırtınızı duvara. dikkatli olmanızı salık veririm. Gazeteci-yazar Onur Baştürk, on iki şehir hikayesinin yer aldığı ilk kitabı "Uydurukçu"dan sonra bu kez sonuna dek soluk soluğa okunacak gizemli bir romanla. (bkz: sivas'ta 30 erkeğin grup seks yaparken yakalanması) sonu büyük ihtimalle buna dönebilir. ana yemek - Altın KitaplarÖmer F. Kötü Kızlar, hüzünlü ve cesur bir roman; ötekileştirilenlere bir saygı duruşu, patlayıcı bir manifesto. İki adamın da vedalara yüklediği anlamlar farklıdır. Le Guin. Amacımız hiçbir şekilde eserlere sansür uygulatma isteği değildir. İlk kitap başlarda biraz yavaş aksa da sonlarına doğru vampirlerle girişilen bu mücadelenin nasıl biteceğini merak etmeden duramıyorsunuz.
Arama Sonuçları
dikkatli olmanızı salık veririm. Kısa ancak kapsamlı bir çocuk cinselliği eğitimi içeriği sağlayan kitap seti; pratik ve yalın bir anlatım diline sahip olmakla beraber, Reysi. her zaman sırtınızı duvara. grup seks muhabbeti çevirdiğinize göre başka erkekle sevişmen ikiniz için de tabu bir fikir olmasa gerek. (bkz: sivas'ta 30 erkeğin grup seks yaparken yakalanması) sonu büyük ihtimalle buna dönebilir. 2. niye bunları konuşuyorsunuz ya? Gazeteci-yazar Onur Baştürk, on iki şehir hikayesinin yer aldığı ilk kitabı "Uydurukçu"dan sonra bu kez sonuna dek soluk soluğa okunacak gizemli bir romanla.Zambra severler kaçırmayın! Mizah hem içinde yaşadığımız dünyayla hem kendimizle aramıza mesafe koymamızı ve fikirlerimizi sorgulamamızı sağlar. Le Guin bu eserin bir klişeye de ağır bir darbe indirir. Muhtemelen bugüne kadar yazdığı hiçbir kitap Kara Kule kadar okurlarını yıpratan ve okurlarını sabretmeye mahkum kılan bir yapıda olmadı. Çünkü yazar kitabı yazarken ister istemez ağdalı bir dil kullanmıştır. Çeşitli kültürel, ulusal ve uluslararası kaynaklardan gelen bu türde bilgi ve belgelerin üretimi, değişimi ve yayımı amacıyla uluslararası iş birliğini teşvik ederler; 3. Bıçakçı, sahiden dünyaya yeni gelmiş gibi halis ve saf, konuşuyor bir yandan… Bir yandan da adeta mühendis aklıyla bir oyun oynuyor. Bu serinin her yaştan okuyucunun kitapları okumasında herhangi bir problem görmesek de anlatılanları ve altlarında yatan ilişkileri, politik oyunların inceliklerini özümseyebilmek için ciddi bir bilgi birikimine sahip olunmasına ve belirli bir olgunluğa ulaşılması gerektiğine inanıyoruz. Oysa kitabın yazarı burada zor olanı başarıyor, gerçekliğin yükünü üstlenerek tek kelime ile bir şehrin envanterini tutuyor. Öyle ki birinin özeline girdiğinizi düşünüp bir elinizle gözlerinizi kapatarak, kalan aralıktan okumaya çalışabilirsiniz kitabı. Üç yüz yaşındaki Tristan, insanlarla iç içe geçirdiği uzun yıllar süresince onların tüm duygularını deneyimlemiş bir armut ağacıdır. Başkasının yerine geçmek üzere söz verilmiş kör bir buluşma. Onunla arasında tuhaf bir bağ hisseder ve ikizi olduğuna kanaat getirir. Bu sert iklimde dondurularak muhafaza edilmiş bir an, yazının imkânları ile geriliyor, çekiliyor, doku ve boyut değiştiriyor: Soyut ve saydam bir hale gelirken içinde buzullaşmış, tortulaşmış, fosilleşmiş birtakım şeyler, anılar, kırımlar, hayatiyetler de açığa çıkıyor. Dublin-Amsterdam-New York üçgeninde geçen bir köklere dönüş ve kendini arayış yolculuğunu merkezine alan kitap, toplumsal normlara direnen aykırı ruhların yetmiş yıllık mücadelesini görünür kılıyor. Polislerle de çalışır. Bu durum ne serinin tutarsızlığından, ne de kötü olmasından kaynaklanmakta. Dünyalar Arasında kıyamet sonrası bir dünyanın mesafeli dili ve uzlaşmaz üslubuyla yazılmış kısa ama yoğun bir edebi-felsefi metin. Sihirli bir klasik! Bu noktada söyleyeceklerimizi kitabın arka kapağından birkaç cümle ile bitirmemiz gerek diye düşünüyoruz. Dünya yıkımın eşiğine geldiğinde Ejder olarak da bilinen Lews Therin Talamon öne çıkar. Napoléon birer birer bütün Rus şehirlerini almakta ve yavaş yavaş Moskova ve o dönemin başkenti olan St. Çok daha fazla örnek verilebilir ama son olarak şunu söyleyeyim. Kiralık bir katille de. Kaderin Kırmızı İpi, çaprazlama olarak yaşadığımız tüm hikâyelerin, rastgele zaferlerin tesadüfi değil doğduğumuzda takılı olan görünmez kırmızı iplerin eseri olduğunu kanıtlarcasına, her anını nefes nefese okuyacağınız bir olay örgüsüyle çıkıyor okurun karşısına.