Hikâye denilince aklıma ilkin hikâye anlatıcılığı geliyor; hikâye anlatıcılığı denilince de ses. Binlerce yıllık bir ses. İlk tınıları ninniler, uğultular, inleyişler, mırıltılar, tekrarlar olan. Çocukluğumdan beri duyduğum ancak daha yeni yeni keşfettiğim bu sesin daha çok kadınlar aracılığıyla aldığı formlardan bahsedeceğim. Kendimi şanslı bulurum. Ailemdeki kadınların hemen tamamının usta birer anlatıcı olması münasebetiyle. Bir hayli konuşkandırlar; hatta insanı bıktıracak kadar. Üstelik kendilerini çok beğenir, konuşmayanı hiç sevmezler. Suyun yavaş akanından, insanın sessiz durup yere bakanından korktuklarını söylerler sık sık, sözü gümüş sükûtu altın bulanlara nispet yaparcasına. Hemen hepsi sıkı birer mutfak dedikoducusudur. Soğan kavururken, aşure kaynatırken dedikodunun hasını yaparlar. Alt kattaki komşunun yıkayıp astığı çamaşırın sapsarı kaldığından girer, üst kattaki komşunun oğlunun itliğinden, yan komşuda yedikleri kısırın bulgurunun diş kıracak kadar çiğ kaldığından çıkarlar. Kim hangi düğünde ne takmış, kim pazarın akşam saatine ayakları sırtına vura vura koşturuyormuş, kim gizli gizli para biriktirip yazlık ev yaptırıyormuş…. Çocukken en sevdiğim şey hamaratça çalışan bu kadınların sesini duymak için mutfağa kulak kesilmekti. Çevrelerindeki insanlar ve olaylar hakkında yaptıkları makul ya da aşırı yorumlar gerçekten de hem bilgilendirici hem de zenginleştiriciydi. Bu konuşmalar sırasında sesleri de tuhaflaşır, kâh fısıltıya dönüşür kâh küçük çığlıklarla bezenir; böylece gündelik hayatın sıkıcı monoton sesini sert bir rüzgâr gibi önüne katıp götürürdü. Bu yasağı kırmaya çalışan ve hapis cezaları ile bile karşılaşan Nashot HaKotel Duvarın Kadınları örgütü, yıllardır eşitliğe dayalı bir kutsal mekân için mücadele veriyor. Örgütlü değil, bu işlere hiç girmemiş, hapis, gözaltı olayı yok… Resmi kayıtlara geçen bir şey yok… Onu anlatan, hatırlayan da yok zaten. Annemin hesabı ahrete mi kalıyor? Başvuracak resmi bir makam olmadığına göre, annemin hesabı ahrete kalıyor. Ama o kadar da sessiz kalmasın, anneme yakışmaz. Dilim döndüğünce ben bir ses vereyim istedim. Annem anlatsa komik olurdu, komik anlatır o hep. Ama ben anlatınca, bir de tabii anlatılan anne olunca biraz acıklı oluyor. Biz her cenazede bir başka hesaplaşmanın yaşandığı bir memleket anından mola alıp kaybettiklerimize vedaya koşuyor, hayatta kalanlarla o molada oturup, memleketin içine düştüğü toplu cenaze namazını konuşurken buluyoruz kendimizi…. Önsözde kitabın -yapılan ilk çalışma olduğu için- eksiklikleri olduğundan bahsedilse de, dokuz kadının tanıklığı darbe dönemini, sonrasını ve bugünü anlamak, geçen otuz yılı çok da duyulmayan seslerden dinlemek için elzem. Anlatılan hayatları birbiri ardına okuduğunuzda, darbenin ve yarattığı koşulların bu kadınların hayatlarının tatlarını daha da acılaştırmaktan başka bir şey olmadığını görüyorsunuz. Kalanlarsa sokaklarda çalışmak zorundadır artık. Zira seks işçiliği yapacak alan kalmamaktadır, çalışma alanı bir seyyar geneleve dönüşmüştür. Bu beyanname ile bulunduğu kentte fuhuş yapan birini kent dışına sürme uygulaması başlar. Aşağı atlamak ve geri dönebilmek için trenin yavaşlamasını fırsat bilirler. Maziyi Çağırmak Yeni yerimizin hayırlı olsununa bekliyoruz Memlekette Seks Hikayeleri Facebook sizi. Yeni yerimizde maziye bir dönüp bakacağız, onu yamacımıza çağıracağız. Kim hangi düğünde ne takmış, kim pazarın akşam saatine ayakları sırtına vura vura Memlekette Seks Hikayeleri Facebook, kim gizli gizli para biriktirip yazlık ev yaptırıyormuş… Çocukken en sevdiğim şey hamaratça çalışan bu kadınların sesini duymak için mutfağa kulak kesilmekti. AmargiWEB articles arşiv barış dergiden dosya kitap reklam röportaj sandık sayı 2 sayı 3 sayı 9 sayı 10 sayı 14 sayı 15 sayı 16 sayı 18 sayı 19 sayı 20 sayı 21 sayı 22 sayı 23 sayı Memlekette Seks Hikayeleri Facebook sayı 25 sayı 26 sayı 27 sayı 28 sayı 29 sayı 30 sayı 31 sayı 32 sayı 33 sayı 34 sayı 35 sayı 36 seçim sinema son sayı söyleşi tanıtım web özel yerel siyaset çeviri İçindekiler. Son Sayı Maziyi Çağırmak
Çünkü annem ve babam da çalışıyordu. Muhteşem bir gün geçirdik hala da ara sıra sevişiyoruz. Ertesi gün kalktım, duşumu aldım ve yine aynı tarza yakın bir şeyler giydim. Bunaltıcı Hava Nedeniyle Üstü Çıplak Yatan Şıllık Sabah Zorba Abisinden Yarrak Yedi; Kendi odası güneş gördüğü için sabahları çok sıcak oluyor diye yalan söyleyip, üvey kız kardeşinin yatağına gelen zibidi, sabah üstü İkimiz de çok azmış durumdaydık.
Kapalı güzellere hep ilgim vardı
TERSİNE DAVRANIŞ GÖSTERENLER · DUBAİ ÇİKOLATASI MERAKLILARI · PARA VEREN VAZO · YANLIŞ EVLİLİK · KÖYLERİNİ TERK EDEN ÇİFTÇİLER · Haram Anlayışımız. Bazı okumuş abiler ablalar bizim için “Seks İşçisi” falan da diyorlar ama ben ona karşıyım. Seksin de işçisi olurmuymuş hiç! SAHİLDE BİR ÇİFTLE TANIŞTIK Erkek arkadaşımla üç yıldır beraberiz ve güzel seviyeli bir ilişkimiz var, onunla her türlü fanteziyi de deniyoruz yani seks. Takipcimizden hikayenin devamı Bir önceki hikayemde kuzenimle sevişip onun bakire amını bozmadan boşalttiğımı anlatmıştım devamı burada O gün kuzenle. Ben orospuyum.Bazen de dil darbeleri atarak, yengemi daha da azdırıyordum… Altımdaki eşofmanı ve donumu çıkartınca, yengem hemen yarağımı ağzına aldı. Karımla cok guzel bi beraberligimiz vardı gecen seneyekadar maddi problemlerden dolayı tabi. Çenesinden biran önce kurtulmak için arabayı son sürat sürüyordum eve. O gün okuldan yeni dönmüştüm. Önce gündüz sana sert çıkıştım ama haksızda değilim genede kusura bakma dedim. Anladııım, ondan gelmek istemiyorsun, hınzır seniii! Yaklaşık 2 saat uykudan sonra uyandım ve kalktım. Sikim inmemişti daha, yengem de ara vermeden yalamaya devam etti. Ben mustafa istanbul avrupa yakasında ikamet ediyorum yaşım 32 esmer biriyim oldum olası benden büyük bayanlar ilgimi fazla cekmistir bir gün evde yanlız başıma oturuyordum tv izliyordum birden kapı çaldı yan apartmandaki dul yeliz kapıyı açtım merhaba yeliz abla oda merhaba muzo bey dedi yeliz 38 yaşlarında çok deli bir Ama bu sefer daha uzun yalamaya başladı. Yalnız Ayça abime deli gibi aşıktı ve bunu her fırsatta bana söylüyordu. Sadece ikisinin olacağını sanıyorlar ama arkadaşının ablası da onlarla geliyor. Deli gibi bir birimizi okşuyor bir yandan da öpüşüyorduk. Yalvartma beni! Ben onun da evde olduğunu bilmiyordum. Çağların boynundan tek elimle tutup bir orospu gibi üvey abimin yarrağında sıçrıyordum. Yengem bu arada inleyerek titreyerek Orgazm oluyordu. Biraz izledikten sonra hemen kaçtım ve zaten o da çıktı. Yengem gidip duşunu tamamladı ve üzerine bir gecelik giyip yanıma geldi. Bu şekilde bir süre devam ettikten sonra güzel amımı beyaz şortumun üstünden dillemeye başladı ve sırılsıklam yaptı. İsmim Hakan 3 senelik evliyim. Kaç haftadır eve sarhoş geliyor, bir kez takip ettim, pavyona gidiyor hep, pavyondan karılarla çıkıp otellere gidiyor, daha evdekini halledemeden dışarıya dikti gözünü namussuz, yaptığı şerefsizlik yetmiyormuş gibi, bir de gelip beni dövüyor! Sonra da hiçbir şey olmamış gibi davrandım. Hiç acele etmedi! Başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü, ben birkaç gün kalırlar giderler diye düşünürken, temelli gelmişlerdi. Ben kalkmak istemeyince, beni gıdıklamaya falan başladı. Ben de utanarak hayır dedim. Hemen hemen her gece odama gelip beni bir posta sikmeden uyumamaya başladı. Bu beyanname ile bulunduğu kentte fuhuş yapan birini kent dışına sürme uygulaması başlar. En son yengemi kucakladım ve yatak odasına götürdüm. Hiç kuru bir yeri kalmayınca yarrağının üzerine oturmaya başladım. Sonunda ben de geleceğimi anlayınca amından çıkarıp ağzına verdim ve boşaldım… Biraz dinlendikten sonra, yengeme bir posta daha kayacaktım, ama o sırada yengemin telefonu çaldı. Sonra geldi ve şortumun arasından kafasını kalçalarıma dayadı. Tabi kardeşim bu sözleri beklemediği için hiçbir şey demeden öyle şaşkın şaşkın dinliyordu.
